İSTATİSTİK DEĞİL “İNSAN”IM! BENİM DE BİR HİKAYEM VAR…
Ben Salih Encü’yüm;
Roboskî‘de açıldı gözlerim yalan dünyaya.. Yedi nüfuslu bir aile idik..
Kaçağa gitmediğim zamanlar, yerim anamın dizinin dibiydi, gözbebeği idim ben onun. Fakat kader, ne yaparsın... İki ağabeyim okusun diye okulu bırakacak kadar yoksuldum.. 
Okulu bıraktım diye hayallerimi de bırakmadım elbette. Babam on dört yıl önce sakat kalmıştı mayına basarak... Ağabeylerim okusundu, babam yürüsündü, neyime yetmezdi bu kadarı!? Anlayacağınız onların umudu ben isem, benim de umudum onlardı...
Babamdan söz etmişken; arkadaşlarımın söylemeyi unuttuğu bir şeyi diyeyim size; Roboskî’de insanlar bombalardan ölmüyorlar sadece. Tek derdimiz yoksulluk da değil. Bir de mayınlar var öldüren, yaralayan, sakat bırakan...
Daha 18 yaşındaydım ben, ölmeden evvel..
O gece var ya… Kusura bakmayın, adını siz anın, ben demeyeyim."ı gece" dersem anlayın bundan sonra…
İşte o geceden bir gün önce, gözlerinin bebeği olduğum bırakmamıştı beni kaçağa. Küçükmüşüm, üşürmüşüm, askerler yaralarmış… Hele bir de öleceğimi bilecek olsa, gayrısını siz hesab edin...
Ah anam! Daha nasıl anlatayım sana, sınırın yollarından başka yol bırakılmadığını bizlere? Ömrümün sonuna kadar dizinin dibinde mesut olurdum, dünyanın onca gamı olmasa…
Bir sonraki gece, yani "o gece!", kararım karar! 37 arkadaşımın peşine düştüm. 38 bombaya doğru yol aldık birlikte. Arkadaşlarımın sözünü ettiği o aydınlığa birlikte yakalandık... Otuz sekiz biz, otuz sekiz katırımız, yetmiş altı can...
Çocuk aklı işte! Orhan ve Erkan katırların altına saklanmışlardı korkudan. Hayatınızda hiç bomba görmediniz mi, katırların altı sizi korur mu diyecektim! Ama hiçbirimize daha önce bomba çarpmamıştı ki! Ben dahil hiç birimize… Nereden bilecektik katırların bizleri bombadan koruyamayacağını…
Anamın gözbebeği yanarak öldü… Babamı aradı gözlerim.. Herkesin babası buradaydı, bir benim babam yoktu… Bir gün de okuldaki veli toplantısında olmuştu böyle... O gün de unutmuştum tıpkı bugün gibi... Benim babam tek ayaklıydı, onca yolu gelemezdi..
...
Belki kızacaksınız ama bir çift sözüm var;

Eğer beni öldüren bombalar ADALET’i de öldürmediyse,
ADALET talep ediyorum…
Herkesin hakkı değil mi Adalet?

YOKSA
O kocaman, pahalı bombalarını beni öldürmekte harcadığı için devletten ÖZÜR dilemeli,
Hedefi şaşırmayıp beni öldürdüğü için Genelkurmay’a TEŞEKKÜR mü etmeliyim!?



Rakam değil, insanım!


Ben Karker Encü’yüm
Bilirsiniz, yeni doğan çocuğun göbek bağı kesilip nereye atılırsa çocuğun o işi daha iyi yapacağına inanırlar. Alıp göbek bağımı üniversiteye götürme fırsatları olmamış ki, kim bilir ben doğarken babam ne iş yapıyordu. Herkesin ırgat gibi çalıştığı buralarda, benim göbek bağımı, alın terlerini karıştırdıkları hasatın içine atmış olmalılar ki kendimi bildim bileli çalışırım.
O yetmemiş, tutup adımı da Karker koymuşlar. İsmi ile müsemma bu olsa gerek.
Karker yani işçi, yani emekçi, yani toprağın, buğdayın, başağın, ‘’kaçağın’’ adamı.
Çobanlık, dükkânda çıraklık, inşaatta ustalık ve en son sınırda ‘’kaçakçılık’’…
Geçenlerde köyden gurbete düştü yolum. Çalışmak için elbet. Lakin şu özlem yok mu şu özlem? Anamı özledim, babam gitmedi gözümün önünde, kardeşim Özlem burnumda tüttü da dayanamayıp geri döndüm.
 Bize ‘’kaçakta’’ denilse bu işi yapacak, gece gidecek ama dönüp yine ailemin arasında olacaktım. Devletin deyimi ile kaçakçılık yapacaktım ha. Ama Allah’ta biliyor ya kaçakçılık değil, bizim ekmek kavgamızdı bu.

Ben Selahattin Encü’yüm
Annem Karker, kimliğim Selahattin dese de aslında ben 34’den biriyim. Katledilen ve cenazesi en son kaldırılanım. Özlem’lerimi soğuk toprağın bağrına gömen ve katırıyla ölenlerdenim.


Belki kızacaksınız ama bir çift sözüm var;
Eğer beni öldüren bombalar ADALET’i de öldürmediyse,
ADALET talep ediyorum…
Herkesin hakkı değil mi Adalet?
YOKSA
O kocaman, pahalı bombalarınızı beni öldürmekte harcadığı için devletten ÖZÜR dilemeli,
Hedefi şaşırmayıp beni öldürdüğü için Genelkurmay’a TEŞEKKÜR mü etmeliyim!?


Not: Hikayeler bombardımanda katledilen köylülerin gerçek bilgileri kullanılarak yazılmıştır…




<><><><> <><><><><><> <> <> <><><><> <><> <><> <>


DEVLET PROTOKOLÜ İLETİŞİM BİLGİLERİ
CUMHURBAŞKANLIĞI
Tel : 0312 470 23 08 - Faks: 0312 470 13 16
Adres: Çankaya / ANKARA
BAŞBAKANLIK
Tel : 0312 422 10 00 - Faks : 0312 422 18 99
Adres : Vekaletler Cad. Başbakanlık Merkez Binası Kızılay / ANKARA
ADALET BAKANLIĞI
Tel : 0312 417 77 70 - Faks : 0312 419 33 70
Adres : Kızılay / ANKARA
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Tel : 0312 422 40 00 - Faks : 0312 418 17 95
Adres : Kızılay / ANKARA